3 Ağustos 2010 Salı

Kıbrıs - Bellapais Manastırı

KMTN0066-1

Kıbrıs’ta daha öncede söylediğim gibi uzun uzun gezi yapacak zamanımız yoktu, kendimizi deniz+kum+güneş üçlüsüne teslim etmek çok daha cazip geldi :)
Gezi için yarım gün ayırdık ve Bellapais Manastırı ile Mavi Köşk’ü gezdik.
Özellikle Mavi Köşk’ten inanılmaz etkilendim, bir sonraki yazıda sizlere detaylı şekilde anlatacağım, fotoğrafları düzenliyorum şu anda :)
Bellapais’i Mavi Köşk gibi rehber eşliğinde gezmediğimiz için kendi kalemimden anlatacak pek bir şey yok, ama sizleri bu konuda bilgi sahibi edemediğim anlamına gelmez bu, sağ olasın google :)
Şimdilerde çevresindeki sokaklarda ağırlıklı İngiliz'lerin yaşadığı, muhteşem bir manzaraya sahip manastır hakkında, küçük bir araştırma yaptım ve "kıbrıstataile" sitesinde çok güzel bilgiler buldum,umarım sizinde ilginizi çeker.

tabelakolaj

Girne’de bulunan Bellapais Manastırı 1158 ve 1205 yılları arasında inşa edilmiş.
Kuzey sahillerinin tümüne hükmedebilen görüşü ve güzel dağ manzarası ile Kıbrıs’ta gotik mimarî tarzının görülmesi gereken en önemli yer ve eserlerinden biridir.

KMTN0131-1

Manastır’da bugün konser salonu olarak kullanılan bir de salon mevcuttur, ki bu salon savaş yıllarında kurşun yağmuruna tutulmuş, bugün halen kurşun izleri bulunmaktadır.

KMTN0273-1

KMTN0229-1

KMTN0230-1

KMTN0222-1

Beşparmak dağlarının eteğinde bir kayalık üzerinde kurulmuş olan manastırın bugünkü adı Franızca “Abbaye de la Paix” den (Barış Manastırı) türemiştir.
Manastır, Gotik sanatın bir şaheseri ve Yakın Doğu’daki en güzel örneği olarak bilinmektedir.
Bellapais’in ilk sakinlerinin Selahaddin Eyyubi 1187 yılında Kudus’ü ele geçirdiği zaman Kıbrıs’a göç eden Augustinian mezhebi rahipleri olduğu bilinmektedir.
İlk manastır binasının yapımı (1198 – 1205) yılları arasında olmuştur. Günümüzde ayakta kalan yapının büyük bir kısmını Fransa Kralı III. Hugh (1267 -1284 ) inşa ettirmiştir.

KMTN0114-1

KMTN0257-1

kalekoridor

Manastırın ortasındaki avlunun dört yanını çeviren revakalar ve yemekhane Kral IV. Hugh döneminde (1324 – 1359) yapılmıştır. Ada Osmanlıların eline geçtikten sonra bina Yunan Ortodoks Kilisesi’ne verilmiştir.

KMTN0184-1

KMTN0210-1

Bellapais Manastırı bir kapı ve ön avlu ile başlar. Kapının kulesi daha sonra yapılmıştır.
Bu avlunun öteki ucundaki kilise, manastırın günümüze en iyi durumda ulaşmış kısmı olup 13. Yüzyıldan kalmadır.
Ön yüzünde görülen İtalyan üslubundaki freskler daha sonra, 15. Yüzyılda yapılmıştır. Manastırın ortasında çevresi revaklı bir avlu bulunmaktadır.

KMTN0235-1

KMTN0245-1

lahitkolaj

Bir köşede üst üste duran Roma döneminden kalma iki mermer lahit, bir zamanlar rahiplere lavabo vazifesi görmüştür.
Lahitlerin arkasındaki kapıdan yemekhaneye geçilir.
Kapının mermer üst sövesinin üzerinde sırayla Kıbrıs, Kudüs ve Lüzinyan krallıklarının armaları asılıdır. Geniş, dikdörtgen şeklinde tonozlu bir salon olan yemekhane Gotik sanatın kusursuz bir örneği olarak kabul edilmektedir.

KMTN0216-1

Gündüz deniz tarafındaki altı büyük ve doğu duvarındaki gülpencereden ışık almaktadır.

kilisekolaj

Papazlara yemek yedikleri sırada vaaz vermek için kullanılan kürsü hala yerinde durmaktadır.
Batı duvarındaki kapı, alt kattaki mutfak , mahzen ve tuvaletlere inen merdivene açılır.
Orta avlunun doğusunda rahiplere ayrılan yerler ve meclis odası bulunur.

yatakhane

Rahiplerin yatakhaneleri çalışma odalarının üst katında yer almaktaydı. Yine üst katta ve kuzeybatı köşesinde küçük bir hazine odası vardı.

merdivenler

koridorkolaj

kapilar

Manastırın idari işleri meclis odasından yürütülürdü.
Gotik taş işçiliğinin başarılı örnekleri kabul edilen dış kabartmalarının arasında sırtında bir merdiven taşıyan adam, iki deniz kızı arasında bir adam, kitap okuyan bir kadın, iki vahşi hayvanın saldırdığı bir adam, tesbihli bir kadın, dallarında bir kedi ve bir maymun olan armut ağacının altında kalkanlı bir adam, pelerinli bir rahip gibi figürler göze çarpmaktadır.
Meclis odasının ortasındaki sütunun erken dönem bir Bizans kilisesinden geldiği sanılmaktadır.

agaclar

Son cümlede benden olsun :)
Bu devasa ağaçlar manastırın neredeyse her yerinden görünüyor ve hemen her fotoğraf karesine giriyorlardı :)

2 yorum:

Eya dedi ki...

Sevgili Mügecigim...sayenizde gözlerimiz inanilmaz keyifli doyumlara ulasti...bu fotograf ziyafetlerinden sonra,ellerinize´,emeginize saglik,paylasim icin tesekkürler.Kucak dolusu sevgilerimle

zehra

boncuk mutfakta dedi ki...

Sevgili Mügecim geçen seneki Kıbrıs anılarıma gittim.Mercure otelde konaklamıştık. Herşey çok güzeldi.Bellepais ve Magosa ve uç burun Karpaz çok ilgimi çekmşti.
Güzel paylaşımın için teşekkürler canım.